Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7278 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 31111 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Elmalı İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 03/07/2012NUMARASI: 2012/40-2012/72Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, yasal dayanağı bulunmadığından borç ödeme muhtırası gönderilemeyeceğini, vekili olduğu halde muhtıranın asile gönderilmesinin usulsüz olduğunu, ayrıca, muhtırada faizin fazla hesaplandığını ve %20 oranında masraf olarak talep edilen miktarın anlaşılamadığını belirterek muhtıranın iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Dosyanın incelenmesinde, alacaklının, genel haciz yoluyla takibe başladığı, borçlunun itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasında Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/04/2012 tarih ve 2002/206 E. 2012/170 K. sayılı kararı ile 7.000,00 TL üzerinden takibin devamına, alacaklının yaptığı masrafın %20'sinin İmar Kanununun 39.maddesi gereğince borçludan tahsiline ve tazminata karar verildiği, iş bu kararın ibrazı ile alacaklı vekilinin 04/04/2012 tarihinde borçluya muhtıra gönderilmesini talep ettiği, dosya hesabı yapılarak borçluya muhtıra gönderildiği görülmektedir.7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11, Avukatlık Kanunu’nun 41 ve HMK.nun 73, 81, 82 ve 83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu ise de, icra mahkemesine başvuru vekil vasıtasıyla yapılmış ve esasa ilişkin şikayet nedenleri de gösterilmiş olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, borçlu başvurusunda, muhtıradaki faize ve %20 masrafa yönelik şikayet nedenlerini de ileri sürdüğünden, gerektiğinde bilirkişi marifetiyle dosya hesabı yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile şikayetin reddi isabetsizdir.Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.