Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7276 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 31120 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: Kayseri 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/10/2012NUMARASI: 2011/866-2012/663Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takibe karşı borçlunun haczedilen taşınmazların haline münasip evi olduğunu belirterek haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İ.İ.K.’nun 82/12 maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı, adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin k??ymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır.Anılan maddeye göre meskeniyet şikayetinin, İİK.nun 16.maddesi gereğince, haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede yapılması gereklidir.Somut olayda, şikayete konu taşınmazların 15/02/2010 ve 13/07/2011 tarihinde haczine karar verildiği, söz konusu haczin borçluya bildirilmesi amacıyla gönderilen davet kağıdında 853 ada 367 parsel 1 nolu bağımsız bölümün yazıldığı, 2 nolu bağımsız bölümün yer almadığı görülmektedir. Bu durumda 2 nolu bağımsız bölüm yönünden haczin İİK.nun 103.maddesi gereğince gönderilen davetiyenin tebliğ edildiği 01/08/2011 tarihinde öğrenildiğinin kabulü mümkün değildir. Borçlunun haczi, öğrendiğini bildirdiği kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği 09/12/2011 tarihinden önce öğrendiği alacaklı tarafça ispat edilmediğinden şikayet süresinin hesabında bu tarih esas alınmalıdır. O halde, mahkemece, borçlunun, kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği 09/12/2011 tarihinden itibaren yasal yedi günlük sürede 13/12/2011 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu dikkate alınarak şikayete konu 2 nolu bağımsız bölüm yönünden yukarıda 05açıklanan ilkeler doğrultusunda işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken süre aşımı nedeniyle istemin tamamının reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.