MAHKEMESİ: Simav İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 07/06/2012NUMARASI: 2009/280-2012/111Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Hava Kandemir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, dayanak senedin araç satışı nedeniyle teminat olarak verildiğini belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, teminat olgusu ispat edilemediğinden itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir(HGK’nun 14.03.2001 tarih ve 2001/12-233 E, 2001/257 K. sayılı ve yine HGK’ nun 20.06.2001 T. ve 2001/12-496 sayılı kararları). Somut olayda, her ne kadar borçlu tarafından dayanılan 05/05/2008 tarihli “alındı belgesi” başlıklı belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yok ise de, alacaklının cevap dilekçesindeki “....davacı tarafın iddiasına dayanak gösterdiği alındı belgesi incelendiğinde davacı tarafın iddiasında ne kadar haksız olduğu rahatça anlaşılacaktır. Zira belirtilen belge metninde 6.500,00 TL'lik senedin gününde ödenmemesi halinde 11.500,00 TL'lik senedin tahsili cihetine gidileceği belirtilmiştir. 6.500,00 TL'lik senet vade tarihi olan 20/05/2008 tarihinde ödenmemiştir. Zira mevzubahis senet hala müvekkilimin elindedir....” şeklindeki beyanı ile tevil yollu yapılan ikrarda takibe konu senedin 05/05/2008 tarihli belge kapsamında verildiğinin kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda alacağın tahsili ya da ne miktar olduğu hususları yargılamaya gerektirdiğinden takip dayanağı senedin takip tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı TTK.nun 688/2.maddesindeki “kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadi” unsurunu taşımadığının, diğer bir ifade ile kambiyo senedi vasfı taşımadığının kabulü gerekir. O halde, mahkemece, İİK.nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.