MAHKEMESİ: Silivri 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 30/06/2010NUMARASI: 2010/218-2010/273Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlu ..... adına çıkartılan satış ilanı tebliğ işleminin, 05.04.2010 tarihinde "Tevziat saatinde adres kapalı olduğundan komşusu ....... haber verildi kapıya 2 nolu haber kağıdı yapıştırıldı evrak mahalle muhtarına tebliğ edildi" şerhi ile 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre yapılmasına rağmen, Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinin uygulanmadığı görülmüştür. Tüzüğün anılan maddesine göre, muhatabın adresinde neden bulunmadığının komşu, kapıcı, yönetici, zabıta amir ve memurları vs. gibi kimselerden sorulması, tevziat saatinden sonra adrese gelineceğinin tespit edilmesi ve bunun tebligat parçasına yazılıp ilgilisine imza ettirilerek belgelendirilmesi, komşu imzasının alınması veya imzadan imtina etmesi halinde bu durumun tebliğ evrakına yazılması halinde 21. maddeye göre tebligat yapılabilir. Somut olayda yukarıda yazılı hususlar yerine getirilmediğinden borçluya yapılan satış ilanı tebligatı bu haliyle usulsüzdür (Hukuk Genel Kurulu’nun 18.4.2001 tarih, 2001/6-386 esas, 2001/389 karar sayılı kararı).Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre, taşınmaz malikine (borçluya) satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Öte yandan Hukuk Genel Kurulu’nun 26.02.1992 gün ve 1992/70-130 sayılı kararında “satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 yıl sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı” benimsenmiştir. Somut olayda satışa esas teşkil eden kıymet takdiri icra memurluğunca 28.02.2008 tarihinde yapılmıştır. Yukarıda sözü edilen Hukuk Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere 2 yıllık sürenin başlangıcı olan bu tarihten itibaren 17.05.2010 satış tarihine kadar 2 yıllık sürenin geçtiği görülmekte olup, mahkemece bu husus re'sen dikkate alınmalıdır. O halde mahkemece açıklanan nedenlerle ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.