MAHKEMESİ: Kadıköy 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 24/06/2010NUMARASI: 2009/1691-2010/771Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 168/4.maddesinde "Kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun, takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra dairesine bildirmesi, aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır sayılacağı....." düzenlemesi yer almaktadır.Somut olayda kendisine takip dayanağı senet sureti de eklenerek ödeme emri gönderilen "..... Tah.San.ve Tic.Ltd.Şti" yaptığı itirazda takip dayanağı senetteki imzaya açıkça karşı çıkmamış, senet üzerindeki ünvanın kendi ünvanları olmadığı gibi, takipte yazılan borçlu ünvanının da kendilerine ait olmadığını ileri sürmüştür.İcra takibine itiraz niteliğindeki başvurunun çözümünde dava prosedürü uygulanmaz. (HGK.28.5.2008 T.2008/1240 E.)İcra dosyasında takibin borçlusu olarak gösterilen "..... Yapı Taah. İnş. ve San. Tic. Ltd. Şti."isimli bir şirketin bulunmadığı, itiraza gelen "...... Taah.San. Ve Tic.Ltd.Şti" ünvanlı şirket bulunup adresinin de her iki şirket tebligatlarının çıkarıldığı adres olduğu dosyada bulunan 16.10.2008 tarihli ticaret sicil müdürlüğü yazısından anlaşıldığı gibi, ticaret sicilinde kaydı bulunan ve kendisine ödeme emri tebliği üzerine itiraza gelen " ... ..Taah.San.Tic.Ltd.Şti" vekili Av........ 'ın aynı senede dayalı ve takibe dayanak olarak alınan ihtiyati haciz kararı için yatırılan teminatın iadesi konusunda icra müdürlüğüne verdiği 5.3.2009 tarihli dilekçesi de değerlendirildiğinde, tebligat yapılan şirket ile senette yazılı şirketin aynı şirketler olduğu sonucuna varılmalıdır. Bu durumda senette ve takipte borçlu ünvanının yanlış gösterilmesinin maddi hatadan kaynaklandığı düşünülmelidir. Mahkemece borçlunun itirazının reddine karar verilmesi gerekirken aksine gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.