Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7081 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 32184 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklının 10 adet bonoya istinaden borçlular Mir Konut Üretim ... ile ... hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başladığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlular yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece, itirazının kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. 6762 sayılı TTK.nun 322. maddesi gereğince şirket kaşesi ile birlikte atılan imzanın şirketi sorumlu kılabilmesi için imzanın şirketi borç altına sokmaya yetkili kişiler tarafından atılması zorunludur. Ayrıca, aynı Kanunun 690. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken 590. maddesi gereğince “temsile selahiyetli olmadığı halde” temsilci sıfatı ile imza eden kişinin bonodan dolayı şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerekir (HGK'nun 03.12.2014 tarih, 2013/12-1355 E., 2014/994 K. sayılı kararı). Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi-Adli Belge İnceleme Şubesi’nin 22.07.2014 tarihli raporuna göre, takip dayanağı bonolardaki, imzanın ...’nın eli ürünü olduğu anlaşılmaktadır. Dosyadaki 10.01.2014 tarihli ticaret sicil müdürlüğünden gönderilen müzekkere cevabına göre, takibe konu bonoların tanzim tarihi itibariyle şirketi temsile yetkililerin ... ve ... olduğu, müşterek çift imzaları ile şirketi temsile yetkili kılındıkları görülmüştür.Buna göre, takip dayanağı senetlerde ... tarafından atılmış bir imza bulunmadığından, şirketin sorumluluğu sözkonusu değildir. Bu durumda ... olmadan şirketi temsil yetkisi bulunmayan, muteriz borçlu ..., TTK'nun 590. maddesi gereğince takip konusu bonolardan dolayı bizzat sorumludur.O halde mahkemece borçlulardan ...’nın imzaya itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan borçlu şirket, yapılan takibe karşı imzaya itiraz edip müşterek çift imza ile temsil edildiğinin ve senetlerdeki imzaların şirket temsilcilerinden ...’ya ait olduğunun anlaşılması karşısında itirazının İİK 169/a-5 maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğunun kabulünün gerektiği, kabulü göre de, itirazın kabulü halinde İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.