MAHKEMESİ: Malatya İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 26/04/2006NUMARASI: 2006/106-313Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takibe dayanak ilamda kamulaştırma bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. İlamda oran belirtilmeyip yasal faiz denilmesi halinde faiz oranlarının uyuşmazlığa uygulanması gerekli yasada öngörülen şekilde belirlenmesi gerekir. Buna göre, kamulaştırma bedelleri alacakları için hükmün kesinleşme tarihine kadar 3095 Sayılı Yasaya göre yasal faiz oranlarının (Bütçe Kanununda öngörülen yıllar ve oranlar gözönünde tutularak) bu tarihden sonra ise 3.10.2001 tarih ve 4709 Sayılı Yasanın 18. maddesi ile değişik Anayasanın 46/son maddesinde belirlenen kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranlarının uygulanması gerekir.Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedildiğinden Borçlar Kanununun 113/2. maddesi uyarınca-halin icabından anlaşılan durum gereği-bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından alacaklı fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile zamanaşımı süresinin dolmasına kadar ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını her zaman talep edebilir. Kaldıki somut olayda alacaklı fazlaya ilişkin haklarını da saklı tutmuştur. Esasen borçlu kamu kuruluşunun mahkeme ilamı doğrultusunda alacaklının faiz alacağını hesaplayıp ödemesi objektif iyi niyet kurallarının ve Anayasanın 129/1. maddesi gereğidir.Açıklanan bu koşullara göre alacaklının yeni icra takibi ile ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını istemesinde yasal bir engel bulunmadığından ve Dairemizin yerleşik, H.G.K. ve diğer Yargıtay daireleri uygulamaları da bu doğrultuda olduğundan mahkemece alacaklının takip edilebilecek eksik kalan faiz alacağı olup olmadığı, yukarıdaki kurallara göre denetlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09/04/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.