Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7035 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 26377 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Bursa 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/06/2010NUMARASI: 2010/584-2010/588Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipler için yetkili icra dairesi de kural olarak genel haciz yolu ile yapılan takiplerdeki gibidir. Yani HUMK.’daki yetki hükümleri (HUMK.m.9-27) kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipler hakkında da kıyasen uygulanır (m.50/1).Buna göre, genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir. Yine, ihtiyati hacizden sonra ihtiyati haciz kararını vermiş olan mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılabilir (İİK.m.258,50/1, HUMK.m.12) Somut olayda borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatılmış, borçlu ise süresinde mahkemeye yaptığı başvuruda yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece borçlunun yetki itirazı her ne kadar takibin ihtiyati haciz kararı ile başlatıldığı gerekçesiyle reddedilmiş ise de, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.06.2010 tarih ve 2010/1136 D.iş sayılı ihtiyati haciz kararının 14.06.2010 tarihinde icra dairesine sunularak infazı istenmiş, aynı tarihte icra müdürlüğünce bu yönde haciz talimatı yazılmıştır. Oysa takip anılan ihtiyati haciz kararından önce 04.06.2010 tarihinde harç yatırılmak suretiyle başlatılmıştır. O halde takip öncesinde alınan bir ihtiyati haciz kararından söz edilemez. Takibe konu bonoların tanzim yeri Bornova/İzmir olup itiraz eden keşidecinin de adresi aynı yerdir. Diğer borçlu lehtarın adresi ise takip dosyasına göre Karşıyaka/İzmir olup, takibin yapıldığı yer olan Bursa, borçlulardan hiçbiri için genel yetkili yer değildir. Kaldı ki takibe konu senetlerde de İzmir için yetki şartı bulunmaktadır.Bu durumda mahkemece borçlunun yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.