Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7025 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 31362 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Tekirdağ 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 10/07/2012NUMARASI: 2010/153-2012/171Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlu keşideci A.İ.Ç hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, takip kesinleşmeden keşideci – borçlunun vefatı üzerine takibin yasal mirasçılarına yöneltilerek mirasçılara örnek 10 numaralı ödeme emri tebliğ edildiği ve ödeme emrinin davacı -borçluya 19.03.2009 tarihinde tebliğ edildiği , tebliğ üzerine davacı – borçlunun 22.06.2010 dava tarihli icra mahkemesine başvurusu ile takibe konu senedin teminat senedi olduğunu ,mükerrer takip yapıldığını , bedelsiz kaldığını ,yetkili icra dairesinde takip yapılmadığını ve 23.06.2009 ile 24.12.2009 tarihleri arasında takip dosyasında işlem yapılmadığından zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını ve takibin iptalini talep ettiği , mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.1) Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı şikayeti dışındaki itirazları, İİK. nun 168/5.maddesi kapsamında olup bu maddeye göre beş günlük sürede yapılması gerekir. O halde, mahkemece borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı şikayeti dışındaki diğer itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de sonuçta itiraz reddedildiğinden alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının bu yönüyle onanmasına,2) Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlar Kanunu’nun 133.maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve TTK.nun 730/18.maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 662.maddesinde zamanaşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Yine, TTK.nun 730/18. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 663/2. maddesi gereğince zamanaşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. Ayrıca, alacaklının, takibin ilerlemesine yönelik her takip işlemi ile de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu ayrıca takip dayanağı senedin 23.06.2009 ila 24.12.2009 tarihleri arasında zamanaşımına uğradığına ilişkin olup, somut olayda, alacaklı tarafından zamanaşımı dolmadan 11.07.2008 tarihinde takibe başlandığı 19.03.2009 tarihinde ödeme emrinin davacı – borçluya tebliğ edildiği ve 23.06.2009 tarihinde kadar takibin ilerlemesine yönelik işlemler yapıldığı, ancak alacaklı tarafından davacı – borçlu hakkında 23.06.2009 – 22.06.2010 tarihleri arasında bir takip işlemi yapılmadığı, yine Mahkemece zamanaşımı şikayeti konusunda hüküm kurulurken dikkate alınan Keşan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/29 esas sayılı dosyasında takibin durdurulmasına ilişkin karar olmadığı gibi davacı – borçlunun söz konusu dosyada taraf olmadığı da anlaşılmıştır. Alacaklı tarafça borçlu – davacı hakkında belirtilen süreler içerisinde zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığından, TTK'nun 726. maddesinde yazılı altı aylık çek zamanaşımı süresinin S.Ç yönünden dolduğu görülmektedir. O halde mahkemece, İİK.nun 71. maddesinin göndermesi ile aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü uyarınca borçlu S.Ç yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/03/2013 günündeoybirliğiyle karar verildi.