MAHKEMESİ: Çanakkale İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/10/2012NUMARASI: 2012/279-2012/495Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı banka tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda; Çanakkale İcra Hukuk Mahkemesi tarafından 08.03.2012 tarih 2012/88 E.-97K. sayılı dosyasında verilen karar neticesinde borçlu şirketin hakedişleri üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini ancak söz konusu mahkeme kararında geçen talep dilekçesindeki imzanın Özkan Koçak'ın eli ürünü olmadığını davayla ilgisi bulunmayan kişi tarafından dava dilekçesinin imzalandığını, sahte imza ile açılan dava neticesinde hacizlerin kaldırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek 10.05.2012 tarihli icra memur işlemini şikayet ettiği; ve mahkemece Çanakkale İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/88 esas sayılı şikayet dosyası içerisinde bulunan 27.02.2012 tarihli talep dilekçesi üzerinde imza incelemesi yaptırılarak imzanın Özkan Koçak'a ait olmadığı gerekçesiyle istem kabul edilip hak edişler üzerine konulan haczin devamına karar verdiği anlaşılmıştır.Çanakkale İcra Hukuk Mahkemesine ait 08.03.2012 tarih 2012/88 E.-97 K. sayılı kararı incelendiğinde; şikayet edenin Özkan Koçak, alacaklının Yapı Kredi Bankası olduğu mahkemece Çanakale 1.İcra Müdürlüğü'nün 2012/813 esas sayılı takip dosyasında borçlu şirketin hak edişleri üzerine konulan 21.02.2012 tarihli haczin kaldırılmasına karar verildiği, dosya üzerinden verilen bu kararın alacaklı bankaya 21.05.2012 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı bankanın aleyhine neticelenen bu karara karşı temyiz yargı yoluna müracaat etmediği anlaşılmıştır.Anayasanın 154. maddesinde; " Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir." denilmektedir. Dolayısıyla Anayasal bir görev olarak belirlendiği üzere, mahkeme kararlarının son inceleme yeri Yargıtaytır. Talep dilekçesinin sahte olduğu gerekçesiyle şikayet konusu edilen mahkeme kararı ancak temyize konu edilerek Yargıtay tarafından incelenip sonucunda bozulabilir ya da onanabilir ya da alacaklı bankanın icra mahkemesine başvuru şartları mevcut ise yargılamanın yenilenmesine konu olabilir.Somut olayda Çanakkale İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/279 Esas- 2012/495 Karar sayılı kararının gerekçe kısmında aynı mahkemece verilen 2012/88 Esas- 2012/97 Karar sayılı kararın yok hükmünde olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi, Anayasanın 154. maddesine ve 6100 Sayılı HMK.'nun Geçici 3.maddesi yollaması ile Bölge Adliye Mahkemeleri göreve başlayana kadar yürürlükte bulunan 1086 Sayılı HUMK.nun 427-444 aralığındaki maddelerine aykırılık teşkil etmektedir. Zira bir mahkeme kararının diğer bir mahkeme tarafından yok hükmünde kabul edilmesi usul yasalarınca mümkün değildir. Mahkemece istemin yazılı nedenle kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ :Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.