Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6990 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 3931 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: İstanbul 6. İcra MahkemesiTARİHİ: 20/12/2005NUMARASI: 2005/887/1153Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde icra müdürlüğünce borçluya gönderilen örnek 163 ödeme emrinin 4.8.2005 tarihinde borçluya ait işyeri adresinde,birlikte oturan oğlu O. B. tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Borçlu tarafından sunulan ve adına düzenlenmiş otobüs biletine göre borçlunun 18.07.2005 tarihinde ve tebligatın yapıldığı tarihten önce G./D gittiği görülmektedir. Borçlu vekili 10.8.2005 tarihinde icra mahkemesine başvurarak bu tebligattan 10.8.2005 tarihinde müvekkilinin haberdar olduğunu öne sürmüş tebliğ tarihinin düzeltilmesini istemiş, ayrıca imzaya itiraz etmiştir. Tebliğ tarihinde borçlunun İstanbul dışında olduğu belge ile sabittir. Tebligat Kanununun 17. maddesinde, yazılı olan şahıslara muhatap adına tebligatın yapılabilmesi için muhatabın tebligatın yapıldığı sırada orada olmaması gerekir. Aksi takdirde yapılacak tebliğ usulsüz olacaktır. Muhatap, o adreste olmakla beraber sadece tebliğin yapılacağı anda, (mesela muhatap o sırada evinde olduğu için bulunmuyorsa) tebligat 17. madde hükmü uyarınca yapılır. Tebligat Kanunun 17. maddesindeki şahıslar muhatabın geçici olarak başka yere gittiğini beyan etmişlerse 7201 S.K.nun 20. maddesine göre işlem yapılacaktır. Somut olayda yukarıda da açıklandığı üzere borçlu tebligatın yapıldığı tarihte il dışında olup ne zaman döneceği de belli değildir. Bu durumda olayda Tebligat Kanunun 17. maddesinin uygulanma olanağı yoktur. O halde mahkemece Tebligat Kanununun 32. maddesine göre ödeme emri tebliğ tarihinin beyan edildiği tarih olan 10.8.2005 olarak düzeltildikten sonra borçlunun itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu yöne ilişkin istemin reddi yolunda hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.