Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6969 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 3959 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Hakkari İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/11/2005NUMARASI: 2005/3-15Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:Alacaklı banka tarafından genel kredi sözleşmesi,ipotek akit tablosu ve hesap kat ihtarına dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlanıldığı ve borçluya örnek 152 nolu ödeme emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır.Borçlunun ise icra dairesine başvurusunda asıl alacağı kabul ederek,13.912.792.395.TL.nin üzerindeki alacağa itiraz ettiği görülmektedir. İ.İ.K.’nun 150/a maddesi gereğince limit ipoteğinin paraya çevrilmesi için başlatılan takiplerde, borca itiraz edilmesi halinde, ödeme emrine itiraz hakkında İ.İ.K.’nun 62-72.maddeye kadar hükümleri uygulanır. İpotek, bir cari hesap veya işleyecek kredi gibi bir sözleşmenin teminatı olarak verilmişse Tetkik Mercii bu sözleşme ve bununla ilgili sair belge ve makbuzları 68.maddedeki esaslara göre inceleyerek, borcun varlığı tespit edildiği taktirde limitle sınırlı olmak kaydıyla itirazı kaldırılacaktır. Somut olayda takip dayanağı ipotek akit tablosunun incelenmesinde ipoteğin 81 milyar TL. ile sınırlı limit ipoteği olduğu görülmüştür. Alacaklı İİK.nun 150/ı madde hükmü gereği noter marifetiyle krediyi kullanan tarafa hesap özetini tebliğ ettirmiş ve yasal süresi içerisinde hesap özetine herhangi bir itiraz da vaki olmadığından, söz konusu alacak kesinleşmiştir.Bu durumda alacaklının takipte talep ettiği ve kesinleşen asıl alacak olan 9.614.091.686.TL. ye , kredi sözleşmesi hükümlerine göre temerrüt tarihi 19.10.2002’ye kadar akdi faiz,bu tarihten sonrasına temerrüt faizi hesaplanmalıdır.Takip dayanağı kredi sözleşmesinde akdi faiz oranı % 65,Temerrüt faiz oranı ise % 90 olarak belirlenmiştir.Buna rağmen alacaklı bankanın bu oranların altında belirlendiği akti ve temerrüt faiz oranlarının alacağa uygulanması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise asıl alacak miktarının kesinleşen miktarın altında belirlendiği gibi faiz oranlarının da kredi sözleşmesine uygun olmadığı görülmekte olup,anılan bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.2-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Hesap özetinin düzenlendiği 8.10.2002 tarihinden temerrüt tarihi 19.10.2002’ye kadar akdi faiz,bu tarihten sonrasına temerrüt faizi hesaplanması gerekirken,6.9.2001 tarihinden itibaren faiz hesaplayan bilirkişi raporu esas alınarak sonuca gidilmesi doğru değildir.SONUÇ: Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle alacaklı yararına (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle borçlu yararına İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.