Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6895 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 32107 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: İstanbul 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/09/2012NUMARASI: 2012/491-2012/948Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan, bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı, borçlu senetleri keşideci sıfatı ile imzaladığını ancak takip alacaklısı senet lehtarı ile aralarındaki "hisse devir sözleşmesi" nin 8. ve 5. maddesi gereğince bonoların teminat amacı ile verildiğini bu nedenle hakkında icra takibi yapılamayacağını beyanla takibin iptalini talep etmiştir. TTK.'nun 688/2. maddesi gereğince bir senedin bono sayılabilmesi için öncelikle kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme kaydı taşıması gerekir. Somut olayda taraflar arasında düzenlenen "Hisse Devir Sözleşmesi" başlıklı tarafların imzaları bulunan anlaşmanın 8. ve 5. maddesinde "Alıcılar ve şirket Yusuf Onur Devres'in iş bu sözleşme tarihi itibari ile şirketten 42.000 TL tutarında alacaklı olduğunu kayıtsız ve şartsız kabul ve ikrar ederler. Bu tutar Yusuf Onur Devres'e 15.04.2011 ve 15.05.2011 tarihinde olmak üzere iki eşit taksitte ödenecektir. Ödemelerin teminatı olarak şirket ve bilgi ekonomisi tarafından müşterek ve müteselsil sıfatı ile keşide edilen iki adet emre muharrer senet tanzim edilerek iş bu sözleşme tarihi itibari ile Yusuf Onur Devres'e teslim edilecektir" şeklindeki ifade de anılan sözleşmeye güvence olarak ileri sürülen sözleşmeye konu işe eksik veya hiç yapılmazsa karşı tarafın zararını tazmin etmek üzere hazırlanmış bir bono değil bizzat ödeme aracı olarak bonoların hazırlanması kararlaştırılmış olmakla borçlu talebinin reddine karar vermek gerekirken bonoların teminat senedi olduğundan bahisle talebin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.