Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6886 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 25367 - Esas Yıl 2009
MAHKEMESİ: Edirne İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 18/06/2009NUMARASI: 2007/287-2009/243Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibe karşı borçlu, imza ve borca itirazları yanı sıra senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayetini de ileri sürmüştür.Mahkemece yapılan yargılama sonucu takip konusu senetteki imzanın borçlu eli ürünü olduğu adli tıp kurumu raporundan anlaşıldığı, senedin zorunlu unsurları taşıdığı, kayıtsız şartsız borç ilişkisini içerdiği belirtilerek borçlu itirazlarının reddine karar verilmiştir.Borçlu çağrıldığı duruşmaya gelmezse ve alacaklı duruşmaya devam edilmesini isterse icra hakimi yargılamaya devam eder. Şayet borçlu duruşmaya gelmezse ve alacaklı da yargılamaya devam edilmesini istemezse veya alacaklı ve borçlu duruşmaya gelmezse dosya HUMK'nun 409.maddesi uyarınca işlemden kaldırılır.Somut olayda, taraflar 29.01.2009 tarihli duruşmaya katılmamışlardır. Bu duruşma sonunda, mahkemece borca ve imzaya itiraz yönünden dosyanın HUMK'nun 409.maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına, kambiyo hukuku yönünden de şikayeti ile ilgili adli tıp kurumundan dosyanın beklenmesine karar verilmiştir. Bu duruşmadan sonraki celsede taraf vekilleri hazır bulunmuş olup, tarafların HUMK'nun 409/3.maddesi uyarınca dosyanın yenilenmesi için dilekçe vermedikleri ve karar tarihi itibarı ile 3 aylık sürenin geçtiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece borçlunun borca ve imzaya karşı yapmış olduğu itirazları ile ilgili olarak HUMK'nun 409/5.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verip, borçlunun kambiyo senedi vasfına ilişkin şikayetini sonuçlandırmak gerekirken borçlu tarafından yargılaması takip edilmeyen imza itirazı ile ilgili olarak yargılamaya devamla sonuca gidilmesi doğru değildir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.