Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 686 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25026 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :İİK'nun 89. maddesinin 1, 2 ve 3. fıkralarına göre; “Hamiline ait olmayan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir. Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4'üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.Bu durumda, kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. kişinin yapması gereken; borçlunun bir alacağı veya hakkı mevcut ise bunlar üzerine haciz uygulayarak icra müdürlüğüne bildirmek, yukarıdaki maddede öngörüldüğü şekli ile alacak veya hakkının bulunmadığının anlaşılması halinde ise usulüne uygun olarak icra müdürlüğüne müracaat ederek bu yönde itirazlarını bildirmekten ibarettir.Somut olayda, alacaklının borçlu.... hakkında başlattığı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde; adı geçen borçlu şirketin şikayetçi 3. Kişi .......’ndeki 11.502,31 TL alacağı (malı) üzerine haciz konduğuna dair 89/1 haciz ihbarnamesinin 3. Kişiye 20.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.Şikayetçi vekili 24.01.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak; müvekkili şirketin iş sahibi olduğu....ve ... adi ortaklığının üstlendiğini, söz konusu adi ortaklığın müvekkili şirketin belirtilen projesinde yüklenici konumunda olup müvekkil şirketten .... alacaklarının doğmasının muhtemel olduğunu, dolayısıyla doğması muhtemel alacakların münferiden....'ye ait olmayıp adi ortaklığa ait olacağını, Borçlar Kanunun 638. maddesinin 2. fıkrasına göre " Ortaklık sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça bir ortağın alacaklıları, haklarını ancak o ortağın tasfiyedeki payı üzerinde” kullanabileceklerini, oysa söz konusu haciz Ataç Şti'nin adi ortaklıktaki tasfiye payı üzerine değil doğmuş ve doğacak tüm hakediş hak ve alacakları üzerine konduğunu, bu şekliyle haciz konmasının B.K'nun ilgili maddelerine aykırılık teşkil ettiğini, ayrıca Ataç Şti'nin tasfiye payı bilinmeden müvekkili şirketçe ilgili icra dosyasına ödeme yapılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, gönderilen 1. haciz ihbarnamesinin iptalini istediği, mahkemece istemin kabulü ile haciz ihbarnamesinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.Şu hale göre, 3. kişinin dilekçesinde bildirdiği hususlar, belirtilen yasa maddesi kapsamında 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, aynı yasa hükmü uyarınca 7 günlük sürede icra dairesine bildirilmesi gerekmektedir. Şikayetçinin itiraz nedenlerine dayanarak aynı sürede, bu yasal zorunluluğa aykırı biçimde icra dairesi yerine icra mahkemesine başvurması, fuzuli bir işlem olup hukuki sonuç doğurmaz.O halde, mahkemece, 3. kişinin isteminin bu gerekçelerle reddine karar verilmesi gerekirken, istemin kabulü ile 1.haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.