MAHKEMESİ: Gölbaşı(Ankara) İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 21/04/2011NUMARASI: 2010/152-2011/69Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda kendisine yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürerek ihalenin feshini istediği anlaşılmıştır.İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.Somut olayda borçlu adına düzenlenen ödeme emrinin, 10.09.2009 tarihinde “muhatap, çarşıda olduğundan daimi işçisi ... imzasına” tebliğ edildiği, aynı adrese çıkartılan kıymet takdir raporunun bila tebliğ iade edilmesi üzerine satış ilanı tebligatının yine aynı adreste 7201 Sayılı Kanun'un 35/1. maddesine göre yapıldığı görülmektedir.Şikayete konu tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olup, olayda uygulanması gereken 7201 Sayılı Kanun'un 35/1. maddesine göre, tebligat yapılabilmesi için muhataba daha önce aynı adreste usulüne uygun olarak tebligat yapılması zorunludur. Adı geçenin bu adresini değiştirmesi halinde, yeni adresini tebligatı çıkaran mercie bildirmemesi ve ikinci tebligatın gerçekleşmeden geri çevrilmesi halinde anılan maddenin uygulanması mümkündür. Bu nedenle ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı önem arzetmektedir. Çünkü anılan tebliğ işleminin usulsüz olması halinde aynı adrese 7201 Sayılı Kanun'un 35.maddesine göre yapılan satış ilanı tebliği de usulsüz olacaktır.7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 17.maddesinde; "Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı" öngörülmüştür.Şikayetçi borçlunun, tebligat yapılan ... , “daimi işçisi” olmadığını ileri sürdüğü ve dinlenilen tanıkların da, bu kişinin borçlunun eczanesinde çalışan işçisi olmayıp, yakındaki başka bir eczanede çalıştığı yönünde beyanda bulundukları belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece tanık beyanları ile SGK’ndan da sigorta kayıtları sorularak gelen cevap birlikte değerlendirildikten sonra ödeme emri tebligatının yapıldığı ... borçlunun daimi işçisi olup olmadığı ve ödeme emri tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 17.maddesine uygunluğu ve buna bağlı olarak satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü iddiası tartışılarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, eksikinceleme ve yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.