Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6795 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 31951 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu, menfi tespit davasının kabulü kararı üzerine icra müdürlüğüne başvurarak, İİK'nun 72/5. maddesi gereğince takibin durdurulmasını talep etmiş, icra müdürlüğünce menfi tespit davasının kabulüne ilişkin mahkeme kararının Yargıtayca bozulmuş olması ve henüz yeni bir karar verilmemesi nedeniyle istemin reddine karar verilmesi üzerine, borçlu bu kararın iptali için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmuştur.Somut olayda borçlunun takip konusu 500.000,00 TL tutarlı senet borcuna istinaden açtığı menfi tespit davasında Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15.6.2012 tarih, 2011/44 Esas ve 2012/329 Karar sayılı kararı ile borçlunun davalıya bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 13.5.2013 tarih, 2013/4652-8563 sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu, mahkemenin 2014/11 Esasına kaydedilen dosyada mahkemece bozmaya uyulduğu ve yargılamanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Menfi tespit davasını düzenleyen İİK'nun 72/5. maddesine göre; "Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlâmın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. "Bu durumda, kanunun emredici hükmü gereğince Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesi'nin menfi tespit davasının kabulüne ilişkin kararı ile birlikte takip durur. Yargıtayca karar bozulması halinde dahi takip durmaya devam edecektir. Menfi tespit davasının takibin kesinleşmesinden sonra açılmış olması yada söz konusu kararın Yargıtay ilgili dairesince bozulması İİK'nun 72/5. maddesinin uygulanmasını ortadan kaldıracak bir durum değildir. O halde mahkemece borçlunun isteminin kabulü ile şikayete konu icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.