MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, ciranta konumunda olan borçlu ... icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı çeki kendisinden sonra gelen ... ... Ltd. Şti.'ne ciro ettiği ve bu şirketin cirosunun iptal edilmesi nedeniyle ciro silsilesinde kopukluk oluştuğu, ayrıca takip alacaklısının cirosunun çekin bankaya ibrazından sonra olması nedeniyle de yetkili hamil olmadığı ve takipte istenen fazin sabit değil değişken olması gerektiğini ileri sürerek takibin iptalini istemiş, mahkemece dava dışı lehdar cirantanın mahkemenin 2014/98 Esas sayılı dosyasında yaptığı imza itirazında imzanın lehdar cirantaya ait olmadığının anlaşılması nedeniyle, lehdar cirantadan sonraki ciranta olan şikayetçi borçlu yönünden ciro silsilesinin koptuğu gerekçesi ile istemin kabulü ile İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.TTK.nun 818/1-c maddesinin göndermesi ile çekler hakkında da uygulanan aynı kanunun 677. maddesinde; "Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez" hükmü yer almaktadır.Borçlu ..., takip dayanağı çekte lehdardan sonraki ciranta konumunda olup imzasına bir itirazı bulunmamaktadır. İmzaların istiklali ilkesi gereği ciranta imzası nedeni ile sorumludur. Bu nedenle lehdar cirantanın imzasının sahteliği hali sonraki cirantayı sorumluluktan kurtarmayacağından mahkemenin yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar vermesi isabetsizdir.Bununla birlikte, keşide tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 790. maddesinde "Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi, çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır" düzenlemesi getirilmiştir. Somut olayda; takip alacaklısının ibraz anında takibe konu 10.8.2012 keşide tarihli 26.500,00 TL bedelli çekteki ciro silsilesi içerisinde yer almadığı çek fotokopisinden anlaşılmaktadır. Çeki ibraz eden İsmail Sivişoğlu olup bu kişinin ibrazdan sonra takip yapan ...'a bir cirosu yoktur. Hukuk Genel Kurulu'nun 24.04.1996 tarih 1996/12-136 E., 1996/288 K. sayılı kararında da açıklandığı gibi, hamile yazılı bir çekin bankaya ibrazından sonra ciro edilmeksizin başkasına elden devri olanaksızdır. İbrazdan sonra alacaklının çekte hak sahibi olabilmesi için TTK'nun 705. maddesi uyarınca adına alacağın temliki sonucu doğuran bir cironun bulunması gerekir. Dayanak çekte cirosu bulunmayan takip alacaklısının çekte yetkili hamil sıfatı olmadığından bu çeke dayanarak takip yapması mümkün değildir. O halde, mahkemece, takibe konu çekte alacaklı yetkili hamil olmadığından İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince şikayetçi borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta takip iptal edildiğinden mahkeme kararı sonucu itibariyle doğrudur. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğnu mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenlerden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.