Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6689 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 29904 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İmamoğlu İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/12/2011NUMARASI : 2011/10-2011/54Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklının sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Yetki itirazının yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan HUMK'nun 193.maddesi gereğince görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davacının karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırması zorunludur. Her iki halde de görevsizlik veya yetkisizlik kararına karşı temyiz süresinin sona erdiği veya Yargıtay'ın onama kararının tebliğ edildiği tarihten başlayarak 10 gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır. Aynı kural takip hukukunda da geçerlidir. Somut olayda, alacaklı tarafından borçlu hakkında yetkisiz icra dairesi olan Aksaray'da 30.10.2008 tarihinde takibe başlandığı, borçlunun süresinde yetki itirazı üzerine Aksaray İcra Mahkemesi'nin 05.12.2008 tarih ve 2008/430-449 sayılı kararı ile yetki itirazının kabuluyle, talep halinde dosyanın yetkili İmamoğlu İcra Dairesine gönderilmesine karar verildiği, kararın 13.01.2009 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Alacaklı vekili ise Aksaray İcra Müdürlüğüne 15.06.2009 tarihinde başvurarak dosyanın yetkili İmamoğlu İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiştir. Bu durumda, HUMK'nun 193.maddesinde öngörülen on günlük yasal süreden sonra, alacaklı, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi isteminde bulunduğundan, mahkemece, HUMK'nun 193. madddesi hükmünün kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, kararın alacaklı vekilince temyiz edilmesi halinde dahi, Hukuk Genel Kurulu'nun 06/1012004 tarih 2004/1-433 sayılı kararında benimsendiği gibi, aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, öncelikle HUMK'nun 193. maddesi uyarınca re'sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin itirazın esasının incelenerek yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan 4949 Sayılı Kanunla değişik İİK.nun 170/3. maddesi uyarınca, borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde takibin "durması" kararı yerine "iptaline" karar verilmesi isabetsiz olup, HMK’nun 297. maddesinin 1. fıkrası gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.