Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6615 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 25270 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Denizli 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 01/04/2010NUMARASI: 2009/1036-2010/266Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine 07.03.2008 vadeli 100.000.TL miktarlı bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş, borçlular vekili icra mahkemesine başvurusunda; dayanak senedin üretici başilik sözleşmesi gereği 05.02.2008 tarihli protokol kapsamında teminat olarak verildiği ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. Dayanak bononun hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmadıkça senedin kambiyo vasfında olduğu kabul edilmelidir. Mahkemeye sunulan 05.02.2008 tarihli protokolde davacılar taraf olmadığından ve dayanak senede açıkça atıfta bulunmadığından (tanzim tarihi, vade tarihi, keşideci...v.s.) protokol ve bayilik sözleşmesi senedin teminat olarak verildiğini göstermez. Mahkemenin bu gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak alacaklı vekili Av. .... 'nın dosyaya sunduğu 17.11.2009 tarihli dilekçede; "...borçlunun mal kaçırma olasılığı yüksek olduğu için teminat senedi icraya konulan müvekkil şirketin telafisi imkansız zararları doğacağından..." şeklinde bu beyanından dayanak belgenin TTK.nun 688/2.maddesinde öngörülen "kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadini" içermediği, alacağın varlığı ve miktarının tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle mahkemece, İİK.nun 170/a maddesi gereğince takibin iptali yerine yazılı gerekçelerle istemin reddi yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Öte yandan borçluların 11.9.2009 tarihli haciz sırasında "....yukarıda yazılı miktar kadar borçlarının bulunmadıklarını" beyan etmeleri İİK.nun 170/a-son maddesinde öngörülen borcun kısmen kabulü olarak değerlendirilemez. SONUÇ :Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.