Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6586 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 6586 - Esas Yıl 2010





ESAS NO: 2010/6586 KARAR NO: 2010/18425MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 17/11/2009NUMARASI: 2009/1670-2009/1652Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda; şirket müdürünün F. G. olduğunu, tebliği alan M. D.’ın şirket temsilcisi olmayıp işçi olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, 16.11.2009 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini istemiştir.7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 12. maddesine göre hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Tüzüğünün 18. maddesinde de tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak olduğu takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım olacağı, bunlarında bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.Somut olayda ödeme emri “Tebliğ adresinde aynı işyerinde daimi çalıştığını beyan eden ehil yetkili M. D. imzasına” 23.10.2009 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Ticaret sicil kaydına göre borçlu şirketin temsilcisi F. G. olup, yetkili araştırılmadan doğrudan işçiye yapılan tebliğat, yukarıda açıklanan düzenlemelere göre usulsüzdür. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesiyle reddi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08/07/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.