MAHKEMESİ: Gebze İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 10/05/2011NUMARASI: 2009/635-2011/346Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı kambiyo takibi yapıldığı, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, bonodaki imzanının müvekkiline ait olmadığını bildirerek imza itirazında bulunduğu, bilahare 19.11.2009 havale tarihli ve 08.03.2009 havale tarihli dilekçelerinde, Yeni Türk Lirası uygulamasına 01.01.2005 tarihinde başlandığı, alacaklının 05.07.2004 tanzim tarihli bononun değerini yükseltmek için sonradan tahrifat sureti ile Türk Lirası'nın başına "Y" harfini ilave ettiğini ileri sürmüş mahkemece imzaya yönelik itirazın kabulüne karar verilmiştir. Bono üzerindeki borçlu tanzim edene atfen atılan imzalann borçluya ait olup olmadığı yönünde rapor düzenlenmesi hususunda dosya ve ekleri İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmiş, 04.03.2011 tarihli raporda "inceleme konusu senedin ödeyecek bölümünde yer alan iki adet pul üzerindeki imzanın devamlılık sağlamadığı, pullar etrafında yapıştırıcı bakiyelerinin mevcut olduğu, tüm bulgular birlikte değerlendirildiğinde söz konusu pulların farklı bir belgeden taşınmış olabileceği sonucuna varıldığı, mevcut koşullarda yapılan değerlendirilmede; inceleme konusu senette mevcut pullar üzerinde atılmış imzanın ... eli ürünü olduğu, inceleme konusu senette ödeyecek bölümünde açığa atılmış imzanın ise ... eli ürünü olmadığı rapor edilmiştir. Bilirkişi, görevini, mahkemenin sevk ve idaresi altında yürütür. Mahkemece bilirkişiden istenen husus, takip dayanağı bono üzerindeki borçlu tanzim edene atfen atılan imzaların borçluya ait olup olmadığının tespitidir. Bilirkişi, görev sınırlarını aşarak inceleme konusu senedin ödeyecek bölümünde yer alan iki adet pulun farklı bir belgeden taşınmış olabileceği sonucuna varıldığını da raporuna ilave etmiştir. Borçlunun pulun farklı bir belgeden taşındığına dair bir iddiası bulunmadığına göre bilirkişiden sorulmamış ve borçlu tarafından da ileri sürülmemiş senet metninden anlaşılmayan iki adet pulun farklı bir belgeden taşınmış olabileceği ihtimalinin hükme esas alınarak karar verilmesi doğru değildir. O halde mahkemece bono üzerindeki tanzim eden kısmında bulunan pul üzerindeki imzanın borçluya ait olduğu bilirkişi raporu ile sabit olduğuna ve tahrifat iddiası da süresinde ileri sürülmediğine göre borçlunun imza itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile imza itirazının kabulüne dair karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 05/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.