Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 657 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 13514 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Saruhanlı İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 03/02/2011NUMARASI: 2010/72-2011/13Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Temlik eden alacaklı banka tarafından Manisa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2009/850 esas sayılı dosyası ile borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiği ve şikayete konu 10993 parsel sayılı meskenin tapu kaydına 06.02.2009 tarihinde İİK. nun 150/c maddesi şerhinin konulduğu anlaşılmıştır. Saruhanlı İcra Müdürlüğü’nün 2009/313 talimat sayılı dosyasından 21.04.2009 tarihinde yapılan kıymet takdirinden sonra düzenlenen bilirkişi raporunun tebliği üzerine borçlunun İİK.nun 82/12.maddesini dayanak göstererek, taşınmazın haline münasip evi olduğunu iddia edip haczin kaldırılmasını istediği görülmüştür. İİK.nun 4. maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlatılmış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu İcra Mahkemesinde çözümlenir. Bu husus kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasada, koşulların oluşması halinde İİK'nun 79 ve 360. maddeleri bu husustaki yetkiyle ilgili istisnalardır. Somut olayda, Saruhanlı İcra Dairesince taşınmaz üzerine konulmuş bir haciz bulunmayıp, Manisa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2009/850 esas sayılı icra takip dosyasından Saruhanlı Tapu Sicil Müdürlüğü’ne doğrudan yazılan yazı ile şikayet konusu taşınmazın tapu kaydına 06.02.2009 tarihinde İİK.nun 150/c maddesi şerhi konulmuştur. O halde anılan işleme karşı şikayeti incelemeye Manisa İcra Mahkemesi yetkili olup, mahkemece şikayetin yetki yönünden reddine karar verilmesi gerekirken esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Diğer yandan, İİK.nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından şikayetin reddi yerine yazılı şekilde sonuca gidilmesi de doğru değildir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.