MAHKEMESİ: İstanbul 15. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/06/2011NUMARASI: 2010/543-2011/724Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından yapılan kambiyo senedine özgü takibe borçlunun imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece B.K.398 maddesi gereğince vekilin veka1etinin nihayet bulduğunu, öğrendiği tarihten itibaren yaptığı işlerden müvekkilin sorumlu olmayacağı gerekçesiyle talebin kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İncelenen vekaletname içeriğine göre ... borçlu tarafından ticari mümessil olarak yetkilendirildiği kabul edilmelidir. Borçlar Kanunu'nun 449.maddesine göre ticari mümessil, bir ticarethane veya fabrika veya ticari şekilde işletilen diğer bir müessese sahibi tarafından, işlerini idare ve müessesenin imzasını kullanarak bilvekale imza vazetmek üzere sarih veya zımni kendisine mezuniyet verilen kimsedir. Aynı Kanun'un 450/1.maddesinde de ticari mümessilin, hüsnüniyetli 3.şahıslara karşı müessese sahibi hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve onun namına müessesenin gayesine dahil olan bilumum tasarrufları yapmak selahiyetin haiz sayıldığ?? belirtilmiştir. Yasada ticari mümessilin iyiniyetli 3.kişilere karşı kambiyo taahhütlerinde bulunacağından söz edilmesinin nedeni, ticari senetlerin niteliklerinden doğmaktadır. Ticari senetlerin, ticari işletme ile olan igilisi, iyiniyetli 3.kişilerce kolaylıkla anlaşılamayacağından, ticari mümessilin imzaladığı senetlerin iyiniyetli 3.kişiler bakımından işletmeyi bağlayacağı öngörülmüştür (HGK'nun 30.01.1980 tarih ve 1979/1692 esas 1980/170 karar). Somut olayda keşideci borçlu tarafından vekile" .... adına emre muharrer senetler düzenlemeye, kambiyo taahhüdünde bulunmaya" da yetki verilmiştir. Borçlu şirketin temsilcisi ... Marmaris 4. noterliğinin 8.7.2009 tarih ve 7776 ve 7767 yevmiye nolu ihtamameler ile azledildiği ve muhataba 11. 7.2009 tarihinde tebliğ edildiği, senedin tanzim tarihinin 20.09.2009 olduğu azilnamenin ilanının ise Ticaret Sicili gazetesinde yapılmadığı, posta gazetesinde 22.11.2009 tarihinde ilan edildiği anlaşılmıştır. Buna göre, sunulan azilnamenin senedin tanzim tarihinden önceki bir tarihte ticacaret sicili gazetesinde ilan edilmediği, kaldıki gazetedeki ilanında senedin tanzim tarihinden sonra olduğu anlaşılmakla, borçlunun iyiniyetli üçüncü kişilere karşı sorumluluğunun devam ettiğinin kabulü gerekir.O halde mahkemece itirazın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.