Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6454 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 30066 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Sivrihisar İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/05/2012NUMARASI: 2011/3-2012/8Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İİK.nun 170/a maddesi gereğince, icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal eder. Borçlunun İİK.nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK.nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. TTK'nun 688/6. maddesinde bonoda tanzim yerinin yazılı olması gerektiği, aynı Kanun'un 689/son maddesinde ise, tanzim edildiği yeri gösterilmeyen bir bononun tanzim edenin adı ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazımı yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunlu değildir. Borçlunun başvurusu yasal 5 günlük sürede olmakla; takip dayanağı bonoda tanzim yeri unsurunun gösterilmediği gibi, tanzim edenin adı ve soyadı yanında yazılı olan "........ adresinde de idari birim olarak kabul edilebilecek bir yer ismi yazılı değildir. O halde mahkemece, borçlunun İİK'nun 170/a-son maddesi anlamında, borcu kısmen veya tamamen kabulü de bulunmadığına göre takibin İİK.nun 170/a maddesi uyarınca iptali yerine, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.