MAHKEMESİ: Gebze İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 12/04/2011NUMARASI: 2009/478-2011/276Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu şirketin temyiz itirazlarının REDDİNE;2) Borçlu A...Ç..'nun temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından, borçlular,,, Holding A.Ş. ve A..Ç.. hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, adı geçen borçluların yasal sürede icra mahkemesine başvurarak takibe konu bonoların teminat amacıyla verildiği alacaklının meşru hamil olmadığını takibin iptali isteminde bulundukları ve ayrıca faiz oran ve miktarına karşı itiraz ettikleri anlaşılmıştır.Yargılamanın devamı sırasında borçlu ... Holding A.Ş'nin vekaletnamesini dilekçesine ekleyen vekil tarafından her iki borçlu adına mazeret dilekçesi sunulmuş; 06.10.2009 tarihli celsede "borçlu şirket vekilinin mazeretinin kabulüne, diğer borçlu açısından nihai kararla ayrıca değerlendirme yapılmasına" karar verilmiştir.Bir sonraki celse olan 02.02.2010 tarihli oturumda HUMK'nun 409. maddesine göre dosya işlemden kaldırılmış, 22.02.2010 tarihinde borçlular vekili tarafından dosya yenilenmiş ve bu dilekçeye borçlu Ali'ye ait vekaletname de eklenmiştir. Mahkemece 25.02.2010 tarihinde her iki borçlu yönünden yenileme tensibi hazırlanmış ve yargılama bu şekilde yürütülmüştür.Bilindiği üzere dava ehliyeti olan kişi, davasını kendisi açıp takip edebileceği gibi, atadığı bir vekil aracılığıyla da açabilir ve takip edebilir. Somut olayda borçlu A.. yönünden 02.02.2010 tarihinde HUMK'nun 409. maddesine göre dosya işlemden kaldırılıp, 22.02.2010 tarihinde borçlular vekili tarafından yenilenip, mahkemece 25.02.2010 tarihinde yenileme tensipi hazırlandığına göre ve ayrıca vekaletnamenin bilahare ibraz edilebileceği düşünüldüğünde anılan borçlu yönünden HUMK'nun 409/son maddesi şartları oluşmamıştır.O halde borçlu mahkemece A.. Ç.. yönünden HUMK'nun 409/son maddesi koşulları oluşmadığından anılan maddeye dayalı olarak davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu A .. Ç..nun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.