MAHKEMESİ: Ankara 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 04/02/2010NUMARASI: 2009/913-2010/98Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı bankanın İİK.nun 68/b maddesi koşullarında takip yapabilmesinin ön koşulu hesap özetini noter aracılığı ile tebliğ ettirmesine bağlıdır.İİK.nun 68/b-3 maddesi gereğince; kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarnameler krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar bu kanunun 68/l. maddesinde belirtilen belgelerden sayılırlar. Bu nedenle alacaklı krediyi kullandıranın yukarıda belirtilen madde kapsamındaki belgeye dayanarak takip yapabilme şartının gerçekleşmesi için, borçluya hesap özeti veya ihtarın tebliğ edilmiş olması zorunludur.İİK.nun 68/b maddesi gereğince sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur.Yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese (bila tebliğ olsa bile) ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.Somut olayda takip dayanağı 21.02.2006 tarihli tüketici kredisi sözleşmesinde borçlunun adresinin “......sokak .... /......Ankara” olmasına rağmen, hesap özetinin tebliğine ilişkin ....../ .......Noterliğinin 07.08.2010 tarih ve ..... yevmiye numaralı ihtarnamesinin “..... Sanayi Sitesi .....Blok No:.../.....Yenimahalle-Ankara” adresine gönderildiği ve muhatap tanınmadığından bila tebliğ iade edildiği anlaşılmıştır. Hesap kat ihtarının gönderildiği adres, borçlunun kredi sözleşmesindeki adresi olmadığından İİK. nun 68/b maddesi hükmünün uygulanma imkanı yoktur. Bir diğer anlatımla ihtarnamenin adrese ulaştığı tarihin tebliğ tarihi olarak kabulü mümkün değildir. Bu durumda, borçluya hesap özeti tebliğ edilmediğinden İİK’ nun 68/b maddesi koşulları gerçekleşmemiş olmakla, takip dayanağı belgeler aynı kanunun 68/1. maddesinde yazılı belge niteliğini kazanmamıştır.O halde, alacağın tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamaya muhtaç olmakla mahkemece alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar vermek gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.