Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 645 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 18803 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Antalya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/06/2009NUMARASI: 2009/387-2009/677Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe karşı borçlu Şubat-Mart 2009 vadeli iki bono dışındaki senetlerin vadelerinin gelmediğini, muacceliyet kaydının geçersiz olduğunu takibin iptalini talep etmiş mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.Bonolardan birinin vadesinde ödenmemesi halinde sonrakilerin istenebilir hale geleceğini (muaccel olacağını) belirleyen kayıtlar taraflar arasında yapılacak sözleşme ile hüküm altına alınabilir.Böyle bir sözleşmenin varlığı halinde sözleşme hükmü gereğince senetlerden birinin ödenmemesi halinde diğer senetler istenebilir hale geleceğinden taraflar arasındaki tüm bu senetler takibe konu yapılabilir.Somut olayımızda; alacaklı tarafından takibe konu yapılan 20 adet bonolarda keşideci olarak borçlu şikayetçi C. S..’in yer aldığı lehdar kısmında ise takip alacaklısı Y. T..’un adının yazılı olduğu bu senetlerden ilk ikisinin vade tarihinin 05.02.2009 ile 05.03.2009 olduğu diğer senetlerin ise 05.04.2009 ve sonraki vade tarihlerini taşıdığı takibin ise 20.03.2009 tarihinde başlatıldığı görülmüştür.Bu durumda takip tarihi dikkate alındığında, Şubat ve Mart 2009 vade tarihlerini ihtiva eden bonoların takibe konulmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Takipten sonraki vadeyi içeren bonolardaki alacak muaccel olmadığından takip konusu yapılamaz. Alacaklı tarafından bu bonolara ilişkin olarak muacceliyetin gerçekleştiğine ilişkin muacceliyet kaydını içeren 17.07.2007 tarihli devir sözleşmesi ibraz edilmiş ise de, bu devir sözleşmesi alacaklı şahıs ile borçlu arasında akdedilmemiş olup, takip dışı 3. kişi konumunda olan .... Özel Eğ.Hiz.Yay.Matbaa.Turzm.ve Tic. Ltd. Şti. ile borçlu arasında düzenlenmiştir.Alacaklı olan lehdarın bu sözleşmeyi şirket adına yaptığından ve onun adına imzaladığından kendisinin ad ve soyadının yazılı olması bu sözleşmenin alacaklı ile borçlu arasında yapıldığını göstermez.Mahkemece bu nedenle şikayetin kabulüne karar vermek gerekir iken devir sözleşmesinde muacceliyet kaydı bulunduğundan bahisle istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.