MAHKEMESİ: Bursa 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/07/2012NUMARASI: 2011/804-2012/634Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun, icra mahkemesine başvurarak, meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasını istediği anlaşılmış olup, başvuru bu haliyle İİK.'nun 82/12.maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK.'nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Somut olayda mahkemece yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin 70.000,00 TL edeceğinin, borçlunun haline münasip evi ise 65.000,00 TL'ye satın alabileceğinin belirtildiği, dolayısıyla meskeniyet iddiasına konu olan taşınmazın değerinin borçlunun haline münasip evi alabileceği bedelden daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece borçlunun şikayetinin kısmen kabulü ile; mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli 65.000,00 TL.'nin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği 65.000,00 TL.'den az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Öte yandan 02.11.2004 tarihli ve 25658 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik" hükümleri ile resmi yazışma kuralları belirlenmiş olup, 2.maddesi gereği bu yönetmelik tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kapsamaktadır. Dolayısıyla mahkeme kararlarının şekil olarak yazımında da uyulması gereken yönetmeliğin 8.maddesi gereği, "azı tipi ile (12) karakter boyutunun kullanılması esastır. Mahkeme kararında kullanılan (8) karakter yazı boyutu ise çok küçük olup, kararın okunmasında ve dolayısıyla anlaşılmasında güçlük bulunmaktadır. HMK.'nun 297.maddesinin 2.fıkrasında da belirtildiği üzere; hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılması gerekirken anılan yazım kurallarına uyulmaması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ :Alacaklıların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/01/2013 günündeoybirliğiyle karar verildi.