Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6414 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 30105 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Borçlular vekilinin, çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin kesinleşmesinden sonraki devrede oluşan zamanaşımı nedeniyle TTK'nun 726 ve İİK'nun 71 ve 33/a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir. Takip konusu çekin keşide tarihi 04.04.2008 olup, ibraz süresinin sona erdiği (zamanaşımının işlemeye başladığı) tarih itibarı ile olayda uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK’nun 726 ve 770. maddelerinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 662 ve 663. maddelerinde zamanaşımını kesen sebepler sınırlı olarak sayılmıştır. Bu sebeplerden biri de, dava açılmasıdır. Anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmekte olup, bu davanın kimin tarafından açılacağı hususunda bir açıklık bulunmamaktadır. Borçlunun açacağı menfi tespit davasıda, alacaklı durumundaki davalı asıl iddiasını def'i yolu ile ileri sürdüğü için borçlunun açtığı dava bu nedenle zamanaşımını keser.(HGK.nun 22.2.1984 T, 1981/11-716 E. 1984/141 K.) (HGK.nun 20.11.1996 tarih ve 1996/12-654 E-1996/805 K.) Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan itiraz ve şikayet takibi durdurmayacağından zamanaşımını kesmez.Somut olayda örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçlulara 19.04.2008 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının takibin kesinleşmesinden sonra taşınmaz haczi talebine ilişkin 07.08.2008 tarihli işleminden sonra 24.04.2009 tarihinde menkul satış talebine yönelik icra takip işlemi yaptığı her iki talep arasında zamanaşımını kesecek bir işleme rastlanmadığından 6 aylık çek zamanaşımının dolduğu, borçlunun bu tarihten sonra 27.12.2010 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2011/5 Esas üzerinden menfi tespit davası açtığı, bu davanın 07.05.2011 tarihinde reddedildiği ve 20.06.2013 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Şu hale göre menfi tespit davası açılmadan önce zamanaşımı gerçekleştiği için, menfi tespit davası açılmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. O halde mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki ve ancak menfi tespit davasından önceki dönemde 07.08.2008 ile 24.04.2009 tarihleri arasında çek zamanaşımının dolması nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi yerine alacaklının menfi tespit davasında itirazlarını def'i yoluyla ileri sürdüğü gerekçesiyle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi doğru değildir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.