MAHKEMESİ: İstanbul 5. İcra MahkemesiTARİHİ: 07/12/2007NUMARASI: 2007/1567-2007/1319Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Medeni Kanunun 182/1.maddesinde; "mahkeme, boşanma ve ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler" hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin 2.bendine göre "velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." Somut olayda, nafaka lehtarı Sinan'ın 10.11.2005 tarihinde 18 yaşını tamamlayıp reşit olması nedeniyle, o tarihte iştirak nafakası kendiliğinden kalkar. Zira Medeni Kanunun 182.maddesinde düzenlenen iştirak nafakası velayetin devam ettiği süre ile sınırlıdır. Küçüğün reşit olduğu, yani velayetin sona erdiği tarih nüfus kayıtlarıyla tespit edilip bu tarihte nafaka borcu sona erdiğine hükmedilmelidir. Burada (ilamın hükmünü ortadan kaldırmak) değil, (uygulama sahas??nı saptamak) söz konusudur. Reşit olan Sinan tarafından Medeni Kanunun 364.maddesi gereğince açacağı bir dava ile yardım nafakasına mahkemesince hükmedilebilir. İştirak nafakasının yorum yolu ile sürdürülmesi mümkün bulunmamaktadır. O halde, Mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31/03/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.