Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6405 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 220 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: Dinar İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/12/2011NUMARASI: 2010/94-2011/91Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 18.10.2012 tarih, 21337/30180 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. İİK.nun 68/1. maddesinde yer alan yetkili makamların düzenledikleri belgelerin takip dayanağı yapılıp, ilamsız takibe konulabilmesi için, kanunda bu belgelerin, İİK.nun 68. maddesinde sayılanlardan olduğuna ilişkin özel hüküm bulunması gerekir(İİK' nun 143/2, 105/1,251/1, gibi). Somut olayda, alacaklının, 3.kişi Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. ile borçlu arasında yapılan kredi sözleşmesi ve banka ödeme dekontlarına dayalı olarak kefil sıfatıyla ödediği miktarın, kredi sözleşmesinin asıl borçlusu olan muteriz borçludan rücuen tahsili amacıyla genel haciz yolu ile takip yaptığı anlaşılmaktadır. Asıl alacaklısı banka olan kredi sözleşmesi ile banka ödeme dekontları, İİK.nun 68. maddesinde yazılı mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde değildir. Öte yandan, kredi sözleşmesinin kefili olan alacaklının, kredi borcu nedeniyle ödemek zorunda kaldığı miktarın ne kadarı için sözleşmenin asıl borçlusuna rücu edebileceği de yargılamayı gerektirir. O halde mahkemece, alacağın tahsili yargılamayı gerektirdiğinden itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Dairemizce mahkeme kararının belirtilen nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ:Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 18.10.2012 tarih ve 2011/21337 E. - 2012/30180 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.