Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6385 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 29959 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Ankara 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/10/2012NUMARASI: 2012/681-2012/844Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun mahkemeye başvurusu, takip dayanağı bonolarda bulunan keşideci imzasının kendisine ait olmadığına yöneliktir. Alacaklı vekili tarafından takip borçlusu H, E. K 'ya verdiği vekaletname dosyayaunulmuştur. Mahkemece alınan alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ve imzanın borçlu H.K.'un eli ürünü olmadığı gerekçesiyle borçlunun imzaya yönelik itirazı kabul edilmiştir. Dosyaya celbedilen ve Eyüp 7. Noterliğince düzenlenen 27.01.2011 tarihli 1858 yevmiye numaralı vekaletnamenin incelenmesinde; "...bilumum resmi ve hususi milli ve yabancı bankalar, özel finans kurumları nezdinde mevcut her nevi hesaplarımdan dilediği miktarda para çekmeye, hesaplara para yatırmaya, yeni hesaplar açmaya, açılmış hesapları dilerse kapatmaya, ahzu kabza, evrak ve çeklerini imzaya ..." konularında borçlu tarafından üçüncü kişiye yetki verildiği görülmüştür. Borçlar Kanunu'nun 338/son maddesine göre; ".. Hususi bir selahiyeti olmadıkça vekil dava edemez, sulh olamaz, tahkim edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz..." Bu durumda ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, vekilin bono düzenleyebilmesi için, kendisine verilen vekaletnamede bu konuda açıkça yetki verilmesi zorunludur. Bononun vekaleten imzalandığı yazılmasa dahi, yukarıda belirtilen kurallara göre vekalet veren bu bonodan dolayı sorumludur. Somut olayda takip borçlusu tarafından vekili E.K.'a açıkça bono düzenleme yetkisi de verilmiştir. Ancak mahkemece anılan vekaletname karar gerekçesinde tartışılıp incelenmemiştir. Bu durumda, mahkemece, borçlu tarafından E. K'a verilen vekaletnamenin içeriği itibariyle borçluyu bağlayacağı düşünülmeli ve borçluya bononun vekil tarafından imzalanıp imzalanmadığı açıkça sorulmalı, kabul ettiği takdirde imzaya itirazın reddine karar verilmeli, aksi takdirde vekil E.K. yönünden de imza incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre çekişme sonlandırılmalıdır. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/02/2013 günündeoybirliğiyle karar verildi.