Lüleburgaz İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/06/2011NUMARASI: 2008/65-2011/185Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de ; Borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatılmıştır. Borçlu icra mahkemesine sunduğu dilekçesiyle, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, durumdan 05.03.2008 tarihinde satış ilanı tebliği ile haberdar olduğunu ileri sürerek, cirodaki imzaya itiraz etmiş ve cironun geçersiz olması nedeniyle takip alacaklısının yetkili hamil olmadığına dair şikayette bulunarak, takibin geçici olarak durdurulmasına, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından yapılan incelemeler sonucu imzanın, borçlunun eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği gerekçesiyle takibin iptaline, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. İİK'nun 168/5.maddesi gereğince, borçlunun senetteki imzaya, borçlu olmadığına veya borcun itfa edildiğine veya mehil verildiğine veya alacağın zamanaşımına uğradığına veya yetkiye ilişkin itirazlarını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır ....", Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesinde de; "Muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir...", Tebligat Kanunu' nun 32. maddesinde ise, "Tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur" hükümlerine yer verilmiştir.Somut olayda; tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayetin esasının incelenmediği, sadece imza incelemesi yaptırıldığı görülmüştür. Lüleburgaz 1. İcra Müdürlüğü'nün 2006/5657 Esas sayılı takip dosyasındaki 15.02.2006 tarihli örnek (10) numaralı ödeme emri incelendiğinde; takibin dayanağının 05.07.2006 tarihli 47.860,00 TL bedelli çek olduğu, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi'nin 10.08.2009 tarih ve 250/28.05.2009-28082-5150/4318 sayılı raporunda, 17.04.2006 tanzim tarihli 12 adet senedin incelendiğinin belirtildiği, aynı kurumun 15.02.2011 tarih ve B.03.1.ATK. 0.10.00.00-101.02-2011/2753/949 sayılı 830 şube numaralı raporunda ise, önceki rapora atıf yapılarak inceleme konusu senetlerden bahsedildiği, dolayısıyla şikayet ve itirazda bulunulan icra takibinin dayanağı çekle ilgili inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece, öncelikle tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayetin incelenerek, oluşacak sonuca göre, imza itirazının süresinde olması halinde itirazın esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.