Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6284 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 30327 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: İzmir 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 12/07/2012NUMARASI: 2011/956-2012/403Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takibe karşı borçlunun, haline münasip evinin haczedildiğini belirterek bu haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin, taşınmaz üzerinde serbest irade ile kurulan ipotek bulunduğu gerekçesi ile reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun, daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda, taşınmaz üzerinde haciz tarihinden daha önce kurulmuş olan Denizbank lehine ipoteğin mevcut olduğu görülmektedir. Mahkemece tapudan ipotek belgesi getirtilmiş ise de gelen belgeden ipoteğin tesis amacı anlaşılamamaktadır. Bu durumda, mahkemece lehine ipotek şerhi olan bankadan ipoteğin mahiyeti sorularak ipoteğin verilme nedeni belirlenerek zorunlu ipotek olup olmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.