Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 626 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 21937 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Ankara 8. İcra MahkemesiTARİHİ: 18/09/2007NUMARASI: 2007/269-2007/919Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1- Alacaklı vekili tarafından temyize cevap ile birlikte sunulan temyiz isteminin harçlandırılmadığı gibi temyiz defterine kaydının da yapılmadığı anlaşılmakla adı geçenin temyiz dilekçesinin reddine, 2- Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dosyada konulu olan 25.06.2007 tarihli bilirkişi raporu içeriğine göre takip dayanağı bononun (04.11.2003) keşide tarihinin sonradan yazıldığı, vade tarihinin ise başlangıçta 04.11.2002 olarak belirlenmesine rağmen, sonradan tahrif edilerek 04.11.2004 olarak değiştirildiği anlaşılmaktadır. TTK.nun 690. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması geren aynı kanunun 592. maddesi gereğince, bononun aradaki anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Bu nedenle tanzim tarihinin sonradan yazılmış olması ile ilgili itirazın reddi yasaya uygundur. Ancak, TTK.nun 615/3. maddesi hükmüne göre, bononun vade tarihinin (keşide gününden muayyen bir müddet sonraya) ait bulunmas?? zorunludur. TTK.nun 688/3. maddesi gereğince bononun belli bir vadeyi göstermesi gerekir. Sonraki maddelerde ise vadesi gösterilmeyen bononun, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılacağı belirtilmiştir. (TTK.nun 689/2) Bonoda vadenin TTK.nun 615 ve 616 maddelerine aykırı olarak düzenlenmesi ve somut olayda görüldüğü üzere vade tarihinin tanzim tarihinden önceki bir tarihi taşıması halinde senet, bono vasfını yitirir. Bu kuralın tespitinde ve yukarıda yazılı hükümlerin uygulanmasında senedin tahrifattan önceki durumu geçerli kabul edilir. (HGK. 14.05.2003 tarih ve 2003/12-347 E. 2003/345 K. ) O halde, mahkemece takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığı düşünülerek İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince re’sen takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle borçlu yararına, İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.