Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6251 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 21104 - Esas Yıl 2011





Kocaeli 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/05/2011NUMARASI: 2010/484-2011/388Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince, borcun kısmen veya tamamen kabul edilmesi halinde, dayanak belgenin kambiyo senedi vasfında olmadığına ilişkin şikayet dinlenemez.TTK'nun 688/6.maddesi gereğince senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 689/son maddesinde ise, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, belde, köy gibi) yazılması yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Somut olayda borçlu aleyhine iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlunun, bonoların teminat amacıyla alacaklıya verildiği, temel ilişkiye dayalı borç ödendiğinden bonoların bedelsiz kaldığı ve 25.01.2007 vade tarihli 62.000,00 USD bedelli bonoda keşide yerinin bulunmadığı nedeniyle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, ödemenin ispat edilemediği, ancak 62.000,00 USD bedelli bonoda keşide yeri olarak ''Side'' ibaresinin yazılı olduğu, bu ibarenin bir idari birimi göstermediği gerekçesiyle bono yönünden takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Takip dayanağı 25.01.2007 vade tarihli ve 62.000,00 USD bedelli bonoda TTK'nun 688/6.maddesi uyarınca tanzim yerinin bulunmadığı, ancak aynı Kanunun 689/son maddesine uygun biçimde bonoyu tanzim eden borçlunun ad ve soyadı yanında idari birim niteliğinde ''SİDE'' ibaresi yazılı olup, bu birimin belde vasfında olduğu ve dolayısıyla bonoda keşide yerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, borçlunun, temel ilişkiye dayalı borcun ödendiğine ilişkin beyanı karşısında İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince bononun kambiyo senedi vasfına yönelik şikayet dinlenemeyeceği gibi, bonoda tanzim yerinin de bulunduğu nazara alınarak borçlunun anılan bonoya yönelik şikayetinin de reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.