MAHKEMESİ: Adana 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 07/04/2011NUMARASI: 2011/144-2011/308Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurduğu ve senedin teminat senedi olduğunu ve borcu ödediğinden borçlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği görülmüştür. Mahkemece, borçlunun iddialarını yazılı olarak ispatlayamadığı, takip dayanağı bononun hamiline düzenlendiği, bononun hamiline düzenlenemeyeceği; ancak borçlu tarafından dava sebebi olarak gösterilmediği için resen nazara alınamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir.İİK'nun 170/a maddesinin 2. fıkrasında; "İcra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla g??re yapılan takibi iptal edebilir" hükmüne yer verilmiştir. TTK.'nun 688/5. maddesine göre; bono, kime ve kimin emrine ödenecekse onun ad ve soyadının bono metninde gösterilmesi zorunludur Somut olayda takip dayanağı senet, lehtar hanesine, hamiline sözcüğü yazılmak suretiyle düzenlenmiş olup, TTK.'nun 688/5. maddesinde öngörülen unsuru taşımaması nedeniyle kambiyo senedi vasfında değildir. Bu durumda takip dayanağı adi senetteki hak, ancak alacağın temliki yolu ile devredilebileceğinden, kambiyo senedi vasfı taşımayan bu senedi, takip alacaklısının ciro yolu ile iktisap etmesi ve dolayısıyla yetkili hamil olması mümkün değildir. Mahkemece, takip alacaklısının takip hakkı bulunmadığı hususu re'sen nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.