Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6219 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 3618 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Kadıköy 1. İcra MahkemesiTARİHİ: 22/12/2005NUMARASI: 2003/1447-2029Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İ.İ.K.’nun 82/12 maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince , borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan, ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Somut olayda Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen ilk bilirkişi raporunda,taşınmazın değerinin 135.000.000.000.TL. olup,borçlunun haline uygun bir evi ise 70.000.000.000.TL.ye alabileceğini bildirmiştir.Borçlu vekilinin itirazı üzerine yeniden yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda ise düzenlenen bilirkişi raporunda ise taşınmazın 120.000.000.000.TL. edeceği ve borçlunun haline uygun olduğu bildirilmiştir.Öncelikle ikinci bilirkişi raporunda borçlunun haline uygun ev alabileceği miktar belirlenmediğinden anılan rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.Öte yandan Mahkemece iki bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden ve ikinci bilirkişi raporunun hangi gerekçe ile üstün tutulduğu açıklanmadan sonuca gidilmesi doğru değildir.Mahkemece yapılacak iş, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilerek, özellikle borçlunun ..’un daha mütevazi bir semtinde haline münasip evi alabileceği değerin yukarıdaki kurallara göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.