Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6215 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 23707 - Esas Yıl 2009
MAHKEMESİ: İstanbul 11. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/04/2009NUMARASI: 2009/14-2009/542Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 65. maddesinde koşulları belirlenen gecikmiş itirazda, tebligat usulüne uygun olarak yapılmış olup, muhatap bir engel nedeni ile süresi içinde itiraz edememiştir. Bu durumda, gecikmiş itirazda bulunacak kişi, mazeretini gösteren delillerle birlikte esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmek zorundadır. İcra Hakimi , gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celse de alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir. Bu takdirde tetkikata devam olunarak icra mahkemesinde gerekli karar verilebilir.Usulsüz tebligatta ise, İİK.nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebliğat usulüne uygun olarak yapılmamıştır. Bu durumda icra hakimi, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleyecek ve aynı kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihini düzeltecektir.Borçlunun dilekçesinde; gecikmiş itirazdan söz etmesi sonuca etkili değildir. Zira, HUMK.nun 76. maddesi gereğince, hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin tesbiti hakimin görevine giren bir konudur.(HGK.5.6.1991-1991/12-258E-344K.)Somut olayda, borçlu vekilinin başvurusu usulsüz tebligata dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi olarak tavsif edilmelidir. Bu durumda mahkemece tebligatın usulsüzlüğünün belirlenmesi halinde, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.