Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6211 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 29375 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 18/06/2012NUMARASI: 2012/179-2012/430Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Borçlu Karayolları Genel Müdürlüğü, 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nda değişiklik yapan 22.12.2005 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5436 Sayılı Kanun'un 12.maddesi ile (1) sayılı cetvelde belirtilen Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri arasında gösterilmiştir. 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 13.maddesinin (j) bendinde; genel bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun (1) ve (3) sayılı tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan istisna kılındığı belirtilmiştir. Somut olayda kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilama dayalı olarak yapılan takipte, borçlu idare icra dosyasına yaptığı ödeme tarihi itibariyle genel bütçe kapsamında olup harçtan müstesna olduğundan bu ödeme üzerinden %3,6 tahsil harcı alınması yasaya aykırıdır. Alacaklının bu yöndeki şikayetinin kabulü yerine reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Damga vergisi yönündeki şikayete gelince;488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 3'üncü maddesinin birinci fıkrasında; damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisinin kişilerce ödeneceği açıklandıktan sonra, 8'inci maddesinde de, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu vurgulanmıştır. Bu Kanuna ekli, damga vergisinden istisna edilen kağıtlara ilişkin (2) sayılı tablonun kurumlarla ilgili kağıtları düzenleyen V'inci fıkrasında, bazı resmi kurumlara vergi muafiyeti tanınması da, yukarıda yer alan 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 3'üncü maddesi uyarınca resmi dairelerin de damga vergisi mükellefi olduğunu göstermektedir. Aynı kanunun; "..resmi dairelerin mecburiyeti" başlığını taşıyan 26. maddesinde ise; "resmi dairelerin ilgili memurları, kendilerine ibraz edilen kağıtların damga vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye ve bunların tutanağını düzenlemek üzere vergi dairesine göndermeye mecburdurlar." düzenlemesine yer verilmiştir.Buna göre icra müdürlüğünce, damga vergisinin tarh ve tahakkuk işlemleri, anılan verginin mükellefi sıfatı ile yapılmakta olup, bu işlemlerden doğan ihtilafların çözüm yeri de vergi mahkemeleridir.O halde mahkemece damga vergisi yönünden yargı yolu nedeniyle şikayet dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.