Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6142 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 24687 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : Kayseri 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/07/2009NUMARASI : 2009/476-2009/640Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhinde 6.000,00 YTL' si asıl alacak olmak üzere toplam 7.185,61 YTL'nin, asıl alacak kısmının % 29 faiziyle birlikte tahsili için takip başlatılmış, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonra 03.09. 2008 tarihli haciz sırasında, borcu masraflar dahil 8.000,00 YTL olarak ve 03.10.2008' de 2.000.00YTL, 03.11.2008'de 2.000.00 YTL, 03.12.2008'de 2.000.00 YTL ve 03.01.2009'de 2.000.00 YTL olmak üzere dört eşit taksit halinde ödemeyi kabul ve taahhüt etmiş, ancak bu taahhüdüne rağmen 07.10.2008'de 2.000.00 YTL, 05.11.2008'de 2.000.00 YTL, 12.02.2009'da ise 1.325,00 YTL'yi ödemiş, alacaklı vekili bu ödemeleri 27.03.2009 tarihinde icra dosyasına bildirmiş, borçlu 01.04.2009'da icra dosyasına 2.700,00 YTL daha ödeyerek, takip konusu borcun infaz edilmiş olması nedeniyle çekin iadesini talep etmiş, icra müdürlüğünce talep reddedilince icra mahkemesine şikayette bulunmuş, mahkemece, 03.09.2008 tarihinde borçlunun taahhüdü sırasında dosya borcunun 8.000,00 YTL olduğunu alacaklı vekilinin de kabul ettiği, faiz hakkını saklı tutmadığından borcun infaz edildiği, dolayısıyla çekin iadesine karar verilmesi gerektiğinden bahisle icra müdürlüğü kararının iptaline karar verilmiştir. İcra dosyasında borçlunun taahhüdü ve tarafların kabulünde olan taksit ödeme tarih ve miktarları nazara alındığında, taahhüt edilen tarihlerde ve belirtilen miktarlarda ödemelerin yapılmadığı, dolayısıyla taahhüdün ihlal edildiği anlaşılmaktadır.O halde mahkemece borçlunun 3.9.2008 tarihli taahhüdünün hükümsüz hale geldiğinin kabulü ile takip talebi ve ödemeler nazara alınarak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle dosya borcunun sonlandırılıp sonlandırılmadığının tespitiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16/03/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.