Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6064 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 159 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Mersin 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/05/2009NUMARASI: 2009/553-2009/574Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlunun, borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı olumsuz tespit davası sonunda alınan ilamın, davacının davalı alacaklıya borçlu olmadığını hükme bağlayan bölümü bir tespit niteliğinde olduğundan ayrıca takip konusu yapılamaz. Ancak alınan ilamın borçlu yararına hükmedilen, yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümü ise ilamda yazılı miktarın davalıdan alınmasına ilişkin bir tahsil (eda) hükmü niteliğindedir. Bu sebeple ilamlı takibe konu olması mümkündür. İİK'nun 72/5.maddesinde işin esası ile ilgili olarak icranın kısmen veya tamamen eski hale iadesi ilamın kesinleşmesine bağlanmış olup, tazminat ve giderler esasla ilgili hükmün eklentileridir. İlamın esası kesinleşmeden infaz edilemeyeceğine göre eklentilerinde borçludan istenebilmesi için hükmün kesinleşmesi gerekir (HGK'nun 07.11.1990 tarih 1990/12-446 E, 564 K.).Somut olayda kambiyo senetlerine mahsus haciz you ile takip nedeniyle borçlu şirketin açtığı menf'i tespit ilamı ret olmuş aynı ilamda borçlu aleyhinde inkar tazminatına hükmedilmiş olup, karar Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nce onanmış ise de karar düzeltme yoluna başvurulduğu için henüz kesinleşmemiştir.Yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca menf'i tespit ilamının eklentilerinden olan icra inkar tazminatı ile giderlerin menf'i tespit ilamı kesinleşmeden takibe konu edilmesi mümkün değildir. Mahkemece alacaklının talebi üzerine menf'i tespit ilamına dayalı olarak ilamsız icra takibi üzerinden borçluya gönderilen icra emrinin iptali yerine, ilamın kesinleşmesinin gerekmediğinden bahisle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.