Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6060 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 1312 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: İstanbul 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 24/02/2009NUMARASI: 2009/168-2009/151Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu icra takibine geçilmiştir. Borçlu vekili yasal süresi içinde icra mahkemesine başvurarak takip dayanağı senedin taraflar arasındaki 30.11.1998 tarihli sözleşme nedeniyle teminat senedi olarak verildiğini alacağın tahsilinin yargılamayı gerektirdiğini diğer itiraz sebepleri ile birlikte ileri sürmüşlerdir.Takip talebinde 15 adet 280 USD bedelli bonolar belirtildikten sonra “işbu takibe konu bonolar 30.11.1998 tarihli sözleşmeden kaynaklanmaktadır.” cümlesinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Bu açık atıf karşısında takip dayanağı bonoların taraflar arasında düzenlenen 30.11.1998 tarihli sözleşme uyarınca verildiğinin kabulü gerekmektedir. Anılan sözleşmenin incelenmesinde bu sözleşmenin alacaklı M….A.Ş. ile bu şirketin gazete ve otomobil kampanyasına iştirak eden Ş....U... arasında yapıldığı, şikayetçi borçlunun sözleşmeye müteselsil kefil ve müşterek borçlu sıfat?? ile imzaladığı sözleşmenin 4. maddesinde, otomobil tesliminde iştirakçiden kampanya süresi sonuna kadar toplayacağı her iki sertifikaya karşılık 280 Dolar emre muharrer senedin alınacağı, vecibelerini yerine getiren iştirakçilere emre muharrer senetlerin sertifikaların ibrazı halinde iade edileceği hükmü yazılıdır. Bu hükümden takibe konu bonoların TTK.nun 688/2 maddesinde öngörülen mücerret borç ikrarını içermediği anlaşılmış olup, tarafların sözleşme doğrultusunda edimlerini yerine getirip getirmediği ve dolayısıyla alacağın tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirmesi nedeniyle mahkemece İİK.nun 170/a-2 maddesi gereğince itirazın kabul edilerek takibin iptali yerine zamanaşımı nedeniyle bir kısım takip konusu bonolar yönünden takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.