MAHKEMESİ: Erzurum 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 27/08/2009NUMARASI: 2008/466-2009/307Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı Tarım Kredi Kooperafi vekili tarafından, kredi sözleşmesi ve borç senedine dayalı olarak borçlu C...K...hakkında ilamlı icra takibine başlandığı, borçlu adına 53(4-5) örnek icra emri gönderildiği, adı geçen borçlunun ise icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı senetler altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürdüğü, mahkemece imza incelemesi yapıldığı ve bilirkişiden alınan rapor dayanak yapılarak takibin iptaline karar verildiği görülmüştür.1581 Sayılı Kanunun 12. maddesi; "Kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetleri, kayıtları ve her türlü taahütname ve sözleşmeler, ortağın oturduğu veya kooperatifin bulunduğu köy ve mahalle ihtiyar heyetleri tarafından parasız olarak tasdik olunur. Bu suretle tasdik olunan senetler ve belgeler İİK. nun 38. maddesinde yazılı belgeler hükmündedir." açıklamasını getirmiştir. İİK. nun 38. maddesi ise; "Mahkeme huzurunda yapılan sulhler-kabuller ve para borcu ikrarını havi resen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletleri ile icra dairelerindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. " hükümlerini içerdiğinden, takip dayanağı tarım kredi kooperatifi borç senedi ilam niteliğindedir. İİK. nun 33. maddesinde düzenlenen icra emrine itiraz yolu, yalnız mahkeme ilamına dayalı icra takiplerinde değil, ilam hükmünde olan belgelere dayalı ilamlı icra takiplerinde de uygulanır. Bu madde uyarınca ise, ilamlı icra takibine karşı borçlu, icra emri tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede itfa, imhal ve zamanaşımına ilişkin iddialarını ileri sürerek icra emrine itiraz edebilir ve icranın geri bırakılmasını isteyebilir. İmza inkarı ise söz konusu olamaz. Bu durumda, borçlunun ilamlı takipte imzaya itirazının dinlenme olanağı bulunmadığından, mahkemece, istemin reddi yerine, İİK. nun 33.maddesi hükmüne aykırı olarak imza incelemesi yaptırılması ve sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Kabule göre de; borçlu hakkındaki takip ilamlı icra yolu ile başlatılmış bulunduğundan, konu ile ilgili İİK. nun 33. ve müteakip maddelerinde itirazın reddi veya kabulü halinde, icra inkar tazminatına hükmedileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı halde, mahkemece istemi kabul edilen borçlu yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru değildir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.