Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5976 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 24578 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Karşıyaka 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/08/2010NUMARASI: 2010/641-2010/676Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine yapılan takip neticesinde; borçlu şirketin üçüncü kişilerdeki alacaklarının haczi için ...... ve ......’a İİK’nun 89.maddesi gereğince 1.ve 2.haciz ihbarnameleri tebliğ edilmiş, alacaklı vekilinin 3.haciz ihbarnamesi gönderme talebi, icra müdürlüğünce ikinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle reddedilmiştir.Haciz, cebri icra organı tarafından yapılan devlete ilişkin bir hakimiyet tasarrufu olup, icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda istemde bulunan alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara, icra memuru tarafından hukuken el konulmasıdır. İcra dairesinin, haciz talebinden itibaren en geç üç gün içinde haczi yapması gerekir (m.79/1). İcra müdürü, “borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan menkul mallarıyla gayrimenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana para, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı” haczedecektir (m.85/1).Gerek İcra ve İflas Yasası’nın 79.maddesinden, gerekse 85.maddenin ifadesinden ortaya çıkan sonuç, icra müdürüne haciz uygulaması konusunda bir takdir yetkisi tanınmadığıdır. Gerçekten de 79.madde kesin bir ifadeyle icra dairesinin haciz yapacağından, 85.madde ise, maddede belirtilen yasal koşullar altında borçlunun mal ve haklarının haczolunacağından söz etmektedir. 85.madde sadece, “alacaklara yetecek miktarın” saptanması konusunda icra müdürüne bir takdir hakkı tanımaktadır (HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-202 E., 2004/196 K.). Haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edilip edilmediği, haciz işleminden sonra, ancak borçlunun veya kendilerine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen üçüncü kişilerin şikayeti halinde göz önünde bulundurulacağından mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.