MAHKEMESİ: Gaziantep 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 30/06/2011NUMARASI: 2011/287-2011/486Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, dayanak ilamın zamanaşımına uğradığını ve faiz miktarının fazla hesaplandığını iddia etmiştir.Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak hesaplanan faiz miktarı belirlenmiş, kısa kararda “Davanın kısmen kabulüne, işlemiş faizin 18.818.86 TL olarak düzeltilmesine, takibin bu şekilde devamına" karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda “Talebin kabulü ile borçlu kiracının kiralanandan tahliyesine” hükmedilmek sureti ile kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.T.C.Anayasası, yargılamanın aleniyeti ilkesini benimsemiştir. Bunun anlamı yargılama açık yapılacak ve yargılamanın sonunda verilen karar açıkça belirtilecektir. HUMK.nun 382.maddesi gereğince, sonradan yazılacak gerekçeli kararın da bu kısa karara uygun olması gerekir. Aksi halde yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararına güven sarsılmış olacaktır. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun 10.4.1992 tarih ve 7/4 sayılı kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni sayılacağının belirtilmiş bulunmasına göre, mahkemece yapılacak iş, önceki kısa karar ile bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermekten ibarettir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 01.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.