Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5946 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 24346 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: İzmir 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 07/07/2009NUMARASI: 2009/696-2009/927Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takip dayanağı bonodaki imzanın borçluya ait bulunmadığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Alacaklı vekili tarafından borçlunun verdiği vekaletname gereği Olcay Bozkurt tarafından imzalandığı ileri sürülmüş ve Karşıyaka 6. Noterliği'nin 14.08.2007 tarih ve 11198 yevmiye numaralı vekaletname örneği de dosyaya sunulmuştur.İncelenen vekaletname içeriğine göre borçlu tarafından ticari mümessil olarak yetkilendirildiği kabul edilmelidir.Borçlar Kanunu'nun 449.maddesine göre ticari mümessil, bir ticarethane veya fabrika veya ticari şekilde işletilen diğer bir müessese sahibi tarafından işlerini idare ve müessesenin imzasını kullanarak bilvekale imza vazetmek üzere sarıh veya zımni kendisine mezuniyet verilen kimsedir. Aynı Kanun'un 450/1.maddesinde de ticari mümessilin, hüsnüniyetli 3.şahıslara karşı müessese sahibi hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve onun namına müessesenin gayesine dahil olan bilumum tasarrufları yapmak selahiyetine haiz sayıldığı belirtilmiştir. Yasada ticari mümessilin iyiniyetli 3.kişilere karşı kambiyo taahhütlerinde bulunacağından söz edilmesinin nedeni, ticari senetlerin niteliklerinden doğmaktadır. Ticari senetlerin, ticari işletme ile olan igilisi, iyiniyetli 3.kişilerce kolaylıkla anlaşılamayacağından, ticari mümessilin imzaladığı senetlerin iyiniyetli 3.kişiler bakımından işletmeyi bağlayacağı öngörülmüştür (HGK'nun 30.01.1980 tarih ve 1979/1692 esas 1980/170 karar).Ticari vekil ise, BK'nun 453/1.maddesindeki tanıma göre, ticari mümessil sıfatını haiz olmaksızın bir ticarethane veya fabrika veya ticari şekilde işletilen diğer bir müessese sahibi tarafından müessesenin bütün işleri veya muayyen bazı mamelekleri için temsile memur edilen kimsedir.Ticari mümessilin, bir işletmenin tüm işlerini idare ile görevlendirilmesine ve böylece, işletmenin belirli yetkilere sahip idarecisi niteliğinde olmasına ve adeta işletmenin sahibi imiş gibi işletme konusuna giren tüm işlemleri yapabilme yetkisine sahip bulunmasına karşın, ticari vekilin temsil yetkisi işletmenin olağan işlemleri ile sınırlıdır (HGK'nun 19.04.2006 tarih ve 2006/19-165 E, 2006/213 K.)./.Somut olayda, borçlu tarafından verilen vekalet ile adı geçenin ticari mümessil olarak yetkilendirildiği gözetilerek borçlu itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de İİK.nun 170/4. maddesi gereğince arttırım nedeni gösterilmeden alacaklının %20'nin üzerinde %40 inkar tazminatına mahkum edilmesi de isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.