MAHKEMESİ: İstanbul 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 22/06/2010NUMARASI: 2010/686-2010/979Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlular vekilinin, senet protesto edilmediğinden kambiyo takibi yapılamayacağını ve senette yazılı borcun da daha önceden ödendiğini belirterek takibin iptaline karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, İİK.nun 170/a maddesi gereğince, takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.1- Borçlu ...... ...... Turizm....İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. yönünden;İİK.nun 168/5.maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus takipte, borcun ödendiğine yönelik itirazın ve İİK.nun 170/a.maddesi gereğince ise, alacaklının, kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunmadığına yönelik şikayetin, ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine sunulması zorunludur.Somut olayda, ödeme emrinin, itiraz eden borçlu şirkete 13/05/2010 tarihinde tebliğ edildiği ve yasal beş günlük süreden sonra, 20/05/2010 tarihinde icra mahkemesine itirazlarını bildirdiği görülmektedir.O halde, mahkemece, borçlu şirket yönünden istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.2- Borçlu ...... yönünden;İİK.nun 170/a-son maddesinde "her ne suretle olursa olsun, ……… borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise" alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı nedeni ile takibin iptal edilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçlu, icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde senet bedellerinin ödendiğini ileri sürerek borcu kabul ettiğine göre, İİK.nun 170/a-son maddesi gereğince borçlunun, takip alacaklısının, kambiyo hukuku gereğince takip hakkı olmadığına yönelik itiraz nedeninin dinlenme olanağı yoktur. Bu nedenle mahkemece borçlunun ödeme iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi doğru değildir.Kabule göre de;TTK'nun 690. maddesi göndermesi ile bonolarda da uygulanması gereken ayn kanunun 626 ve 642/2. maddeleri gereğince hamilin lehtara müracaat edebilmesi, yasal süresi içerisinde, senet keşidecisinin protesto edilmesine bağlıdır. Alacaklı hamil anılan madde koşullarında protesto keşide etmeksizin senet lehtarını takip edemez. Zira, keşideci protesto edilmediği için, lehtar cirantaya karşı müracaat hakkını kaybeder. Bu husus, İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince süresinde yapılan itirazlarda icra mahkemesince re'sen gözetilmelidir.Yukarıda açıklanan madde hükmüne göre, lehtar ve cirantalara müracaat edilebilmesi keşidecinin protesto edilmesine bağlıdır. Ancak, keşideci ile keşideciye aval verenin takip edilebilmesi, protesto şartına bağlı değildir. İcra mahkemesine başvuruda bulunanların, keşideci ve keşideciye aval veren olduğu görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, şikayetin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yasaya uygun bulunmamıştır.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.