Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5909 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 31290 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Dursunbey İcra Müdürlüğü'nün 2007/506 Esas sayılı takip dosyasında borçlu aleyhine bir adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde takibin kesinleştiği, borçlunun emekli maaşının haczedildiği, borçlunun emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılması için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece istemin kabulüne ve emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil ederler. Somut olayda, borçlunun aynı takip dosyasına ve aynı emekli maaşı haczine ilişkin olarak 28.02.2012 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, Dursunbey İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25.05.2012 tarih ve 2012/14 E-2012/17 K. sayılı kararı ile istemin reddine karar verildiği, kararın taraflara tebliğ edildiği ve borçlunun temyiz talebinin Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 16.01.2013 tarihli, 2012/23307 E-2013/684 K. sayılı kararıyla süreden reddedildiği ve mahkeme kararının kesinleştiği anlaşılmıştır. Söz konusu ilamın tarafları ile konusunun, temyize konu karar ile aynı olduğu görülmüştür.Bu durumda anılan icra mahkemesi kararı aynı konuda yapılan diğer şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edeceğinden, mahkemece kesin hüküm nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.